3 Aralık 2012 Pazartesi

        Çağımızın kriz olarak nitelendirilebecek bir çok insani ve vicdani problemleri mevcuttur. 7 yaşındaki ufak çocuktan tutun da 70 yaşındaki yaşlı bir insan da bu problemlerden nasibini almıştır. İnsanoğlu modern hayatın hızlılığına ve kapital düzenin yüklediği zorunluluklardan kaçamayarak bir çok fıtratını da yitirmeye başlamıştır. Çevrenizdeki en yakın olarak gördüğünüz arkadaş veya dostlarınıza baktığınızda da bunu açık bir şekilde görebilme şansına sahip etki olabileceksiniz.





        Çıkarcılığın meydana getirmiş olduğu '' Ben '' merkezli insan tipleri hayatımızda güven bunalımı yaşamamıza nede oluyor. Bu güvensizlik ortamı sadece sosyal hayatta sınırlı kalmayıp ; ekonomi, siyaset ve iş hayatına dahi ciddi bir manada etki bırakabiliyor. Beraberinde bir çok sorunu da getiren güvensizlik ve çıkarcılık, insanoğlunun isyan etme ve var olma ışığını da söndürmeye çalışıyor. Önemini tarihin her devrinde bulan bu iki insani kavram; bugünün modernizasyonunu ve liberal ekonomisini elinde tutan kesimler için büyük bir tehlikedir. Güvensizlik ve insanlar arasındaki çıkar ilişkisi de bu firavunların oyunları ve planları sayesinde ortaya çıkmıştır. Duvarlar arasına hapsettikleri, daha çok para ve mal biriktirmek için fareleştirdikleri ve düşünmelerinin engelleyip eşşekleştirdikleri insan tipleri onlar için kurbanlık koyun misalidir. 





        Bugünün dünyasında geçmişe oranla daha çok kargaşa ve savaş ortamı bulunuyorsa bunun sorumluları kapital sermaye patronları ve kısmende olsa bizleriz. Bu düzen onlara büyük şatafatlı bir şato içinde yaşamalarına imkan sunarken bizlere de isyan ve her türlü haksızlıklara karşı direnmeye sevk ediyor. Bu direnme insanlar arasındaki güven ortamının yeniden sağlayacaktır. Çünkü o vakit bizler eşşekleşmekten kurtulup Eşref-i Mahlukat sıfatına ulaşacağız. Bu sıfat da insanların güven içinde ve dünyadaki bütün kaynaklardan yararlanmasını sağlayacaktır.


                            

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder